"Altyapı Terim'in eseri"

"Altyapı Terim'in eseri"

Marmara Üniversitesi Spor Akademisi'nde hocam olan mentör Prof. Dr. Turgay Biçer'in "Şampiyonluğun Psikolojisi" kitabının kapağında bu söze yer veriliyor. Özellikle sporcuların okuması ve dersler çıkarması gereken bir kitap. Çünkü ' yetenek' konusunda sıkıntısı olmayan sporcularımızın bir anda parlayıp sönmesi en önemli sorunlar arasında yer alıyor. Ancak Galatasaray'ın örnek olarak gösterilen altyapısında her konuda olduğu gibi bu noktada da önemli çalışmalar var. Sporcu yeteneğinin ilk planda olmadığı Galatasaray Futbol Altyapı modelinde son dönemde yapılan yatırımlar meyvalarını bir bir vermeye başladı. Bugün Arda, Sabri, Ferhat, Aydın ve Mehmet Güven uzun yıllar süren bir eğitimden sonra (A) takıma dek yükseldi. Birinci ve İkinci Lig'de 14 oyuncu da kiralık olarak oynuyor. Altyapıdan 46 oyuncunun ulusal takımlara gitmesi ise diğer bir ayrıntı. Kısaca G.Saray'ın en başarılı ve belki de 'kurtuluşu' olarak gösterilen birimi. Her ne kadar amatör branşlar içinde yer alsa da yapılan çalışmalar profesyonelce. Kuşkusuz bunda altyapı sorumlusu Ali Yavaş'ın başarısı büyük. Yavaş'la 'G.Saray Futbol Akademisi'ni konuştuk…
- Bu çağdaş modelin oluşum sürecini anlatır mısınız?

ALİ YAVAŞ: 1996'da Fatih Terim'in (A) takımın başına geçmesiyle birlikte altyapıda da yeni bir idari, teknik ve tesisleşme alanında yeni bir yapılanmaya gidildi. Önümüzde Ajax ve Juventus modeli vardı örnek olarak alınabilecek. Ancak biz bunu yapmadık. Sadece G.Saray'a özgü, Türk insanın sosyal yapısına uygun olarak Galatasaray Futbol Altyapı modelini kurduk. Bu başarı Terim'in eseri diyebiliriz.

- Oyuncuları nasıl bir eğitim sürecinden geçiriyorsunuz?

A.Y.: Her yaş grubunun yıllık antrenman programlarını hazırlıyoruz. 7 yaşında başlayan eğitim, profesyonel takıma çıkıncıya dek sürüyor. Bu süreç içinde sporculara tek hedeflerinin Galatasaray Profesyonel Takımı'nda oynamak olduğu aşılanır. Bir bayan psikoloğumuz bulunuyor. Neden bayan? Çünkü çocukken canımız yandığında annemize koşarız. Bunu gözönünde bulundurduk. Bir anne şefkatiyle oyunculara yaklaşıyor psikoloğumuz. Antrenörler oyuncuların her şeyini karşılayamaz. Futbolun sadece sahadaki çalışmalardan ibaret olmadığını düşünüyoruz. Oyuncularımız her yönden gelişimini sağlamak için her branşta uzman kişilerle ortak çalışıyoruz. Örneğin bir ekonomi uzmanı gelip döviz kurlarını, IMF'yi anlatıyor ya da bir avukat gelip oyuncu - menajer ilişkilerini her yönüyle ortaya koyuyor.

- Nasıl bir oyuncu portresine sahipsiniz?

A.Y.: Galatasaray altyapısından çok farklı bir oyuncu portresi geliyor. Örneğin bugün Arda'nın demeçlerine bakın. Yine Ferhat'ın duruşu... Sadece sporcuları değil aileleri de bilinçlendirme çalışmalarımız var. Aile - sporcu ilişkisi, beslenme, bunlar önemli detaylar. Her şey o kadar basit değil. Yetenek tek kıstas değil.

- Üstlendiğiniz misyonu biraz daha açar mısınız?

A.Y.: Galatasaray Lisesi gibi ülkemizin en önemli eğitim kurumlarından birinin bağrından çıkmış, Avrupa'da elit kulüpler arasında yerini almış bir kulübün altyapısı olarak 2002'de başlattığımız yeni yapılanmayla önemli adımlar attık. Yani oyuncuları yukarıya postalamak gibi bir düşünce içinde olmadık. Oyuncularımızın bu kulüpten ayrıldıktan sonra da Galatasaray apoletinin gereklerini yerine getirmeleri mesajını veriyoruz. Bugün Manisa'da Arda'yla ilgili, Kayseri'de Özgürcan ve Uğur'la ilgili çok olumlu şeyler söyleniyor. Bu örnekler çoğalacak. Normal sporcu tiplemesinden farklı bir grubumuz var.

- Biraz da rakamlardan bahsedelim...

A.Y.: Türkiye'nin en başarılı altyapısına sahibiz. Bu bizim yorumumuz değil, istatistiklerin ortaya çıkardığı bir sonuç. 46 oyuncumuz ulusal takımlarda. 2003'te 14-15 yaş grubu Avrupa şampiyonu oldu. 11-12 yaş grubu 2000'de Danone Dünya Şampiyonası'nda ikincilik kazandı. PAF takımı 2 yıldır şampiyon oluyor. Bu yıl da lider. Diğer yaş gruplarında da Türkiye'de şampiyonluklar var. UEFA'nın altyapıyla ilgili düzenlediği toplantılara çağrılan tek Türk takımıyız.

- Altyapılara bakış açısının değiştiğini düşünüyor musunuz?

A.Y.: Türkiye'de eskiden altyapılar kulüplerin arka bahçesi olarak görülüyordu. Ancak son 2 yıldır bizim altyapımız sayesinde diğer kulüpler de yönlendi. Hemen hemen her gün altyapıyla ilgili bir haber mutlaka gazetelerde var.


- Profesyonel takım hocalarının size yaklaşımı nasıl?

A.Y.: Hocalarla temas halindeyiz. Şöyle bir gerçek var ki elinizde 10 Pele, 20 Maradona olsun. Profesyonel takım hocası oynatmadıktan sora hiçbir anlamı yok. Bakış açısı çok önemli. Dolayısıyla bu işlem tam bir ekip işi. Fatih Terim Emre'yi 16 yaşında Şampiyonlar Ligi'nde oynatmıştı. Yine Fatih hoca gece gündüz bizimle beraberdi ve bugünkü başarının temelleri o zamandan atıldı.

- Oyuncular eğitimlerini nasıl sürdürüyor?

A.Y.: Bugün Arda ve Aydın spor akademisinde okuyor. Ayrıca anlaşmalı olduğumuz liseler var. Daha önce bu bina içinde Milli Eğitim'e bağlı lise eğitimi veriliyordu. Mantığımız günde çift antrenman yapan ve yorgun düşen oyuncularımızın yükünü hafifletmekti. Birinci yıl sonunda hata yaptığımızı anladık. Çünkü böylece sosyalliklerini öldürdük.

- Altyapıya oyuncular nasıl seçiliyorlar?

A.Y.: Paralı eğitim veren futbol okulumuz var. Oraya gelen oyuncular temel eğitim görüyor. Yetenekli olanları cımbızla alınıyor. Her yıl yapılan seçmelerimiz var. Üçüncü olarak da gelen teklifleri değerlendiriyoruz. Burada nokta transferler yapıyoruz. Ayrıca Avrupa'da da önemli bir potansiyel var. Bu yaz Almanya'da birkaç seçme yapacağız. Bu ülkede çok yetenekli oyuncular var. Önemli olan bunlara ulaşabilen organizasyonlar yapabilmek.

- Medyada genç oyuncuların sürekli olarak yer alması sizi rahatsız ediyor mu?

A.Y.: Olaylara gerçekçi yaklaşmak lazım. 18 yaşında ve gündemde olan bu çocukların işleri hiç de kolay değil. Bizim altyapımızda çok yetenekli oyuncular var. Ancak kesinlikle gazete ve TV'lere çıkmasını istemiyoruz. Bugün bir kulüpte 10 yaşındaki çocuğa sahanın ortasında basın toplantısı düzenletiliyor. Biz karşıyız böyle şeylere. Çünkü diğer takım arkadaşlarıyla sorunlar yaşayabilir.

- Ekonomik yönden yaklaşırsak... Bu faaliyetlerin kulübe maliyeti ne oluyor?

A.Y.: Profesyonel takıma oyuncu kazandıramadıktan sonra başarısızsın. Yıllık 1 milyon dolara yakın bir giderimiz oluyor. Ancak bugün Arda ve Sabri'nin değeri, yapılan yatırımların boşa gitmediğinin ispatı. PAF takımı Antalya'da kamp yaparken bütün antrenmanlarını menajerler takip etti. Oyuncularımızın dikkatle izlenmesi bizi gururlandırıyor.

- Hedefiniz nedir?

A.Y.: 2000'de Galatasaray UEFA Kupası'nı kazanırken kadrosunda altyapıdan gelen 6 oyuncu vardı. Bu önemli bir rakamdı. Çıtayı yükseltmek zorundayız. Şampiyonlar Ligi'nde final oynayan bir takım düşünün ve kadrosunda en azından 8-9 tane altyapıdan oyuncu bulunmalı. Bu hedefimiz için çalışıyoruz. Fatih Terim'le beraber bir hedef belirledik. Hedefi geçeceğimize inanıyoruz. Çünkü istikrarlı bir çizgimiz var.